for English click here       
Ağrı, bireylerin fiziksel ve ruhsal olarak incindiklerinde hissettikleri hoş olmayan bir izlenimdir. Çenelerde ve yüzün çeşitli yerlerinde, farklı nedenlerden kaynaklanan ağrılar ortaya çıkabilir ve çoğu kez farklı bölgelerdeki bozukluklar, yüzün ve çenelerin aynı bölgelerinde benzer yakınmalara yol açabildikleri için tanı ve tedavide sorunlar yaşanabilmektedir. Çene/yüz ağrıların en sık rastlanan nedenleri; dişler, çene kemikleri, sinüsler ve çene eklemine ilişkin bozukluklar ve hastalıklar, ayrıca kas spazmı ve emosyonel (duygusal) değişikliklerdir. Bir kişi ortalama günde 2000 kez yutkunur. Bu şekilde dişler 2000 kez karşı karşıya gelmiş olur. Eğer eksik dişler varsa, ya da dişler çapraşık sıralandığı için karşı karşıya gelmekte güçlük oluyorsa, kaslar bu hareketler sırasında çok zorlanır ve gerilim ortaya çıkar. Bu gerilim kuvveti de eklemlere iletilir. Bunun yanı sıra ani yada uzun süreli stresli periyotlar sırasında da dişler sıkılır ve dolayısıyla kas spazmı ortaya çıkar. Bu uzun süreli gerilimler eklem çevresinde ağrıya yol açar. Ayrıca çene yüz bölgesine gelen travma, dişlerin geceleri sıkılması ya da stres nedeni ile vücudun kasılması da yüz kaslarında benzer etkilere yol açar. Bu nedenlerle kimilerinde yüzün ve çenelerin çeşitli yerlerinde ağrı ortaya çıkabilir. Nedenleri farklı olmakla birlikte benzer alanlarda benzer yakınmalara yol açması tanı ve tedavi açısından çoğu kez sorun oluşturur.
. Çenelerde görülen ağrılar en sık olarak diş hastalıkları nedeniyle ortaya çıkarlar genellikle soğuk ve sıcak gıdalarla provake edilebilen bu tip ağrıların tanı ve tedavileri oldukça kolaydır. Çene eklemi fonksiyon bozuklukları (TMD Temporomandibular eklem disfonksiyonu): Dış kulak yolunun hemen önüne açma kapama hareketi sırasında parmakla basılarak hissedilen bu eklem, alt çeneyi kafa kemiklerine bağlar. Toplumdaki bireylerin hemen hepsinde az ya da çok eklem ağrısı mevcuttur. Ağrının meydana geliş nedenine göre farklı bir tedavi uygulanır. Kimi zaman antieflamatuvar analjezikler, kas gevşetici ilaçlar, fizik tedavi, egzersiz, kimi zaman gece takılan plaklar hastalara büyük yarar sağlamaktadır. Burunun iki yanındaki kemiğin boşluklarını döşeyen mukozanın enfeksiyonudur. Ağrıya yol açan faktörlerden biridir. Kimi zaman diş abseleri ya da burun enfeksiyonları nedeniyle ortaya çıkan ağrılı bir durumdur. Meydana geliş sebebine göre farklı şekillerde tedavi edilir. Dişsel nedenlerle başlamışsa diş tedavisi yapılacaktır. Çoğu zaman antibiyotik kontrolü altında sinüs boşluğunda biriken iltihabın özel yöntemlerle akıtılması gerekir. Baş ağrılarının % 80 i kas spazmı nedeniyle ortaya çıkar. Bir bölümü de damarsal kaynaklıdır. Migren, en sık rastlanan baş ağrılarındandır. Ağrı, nabız ya da zonklama tarzında ve çoğu kez tek taraftadır. Genellikle bulantı ile birliktedir. Hastalar ışık ve sesten rahatsız olurlar. Şarap, çikolata ve peynir gibi yiyecekler ağrıyı başlatır ya da artırır. Cluster baş ağrısı, daha çok erkeklerde görülen tek ağrı tipidir. Göz çevresi en sık rastlanan lokalizasyondur. Ağrı yoğun ve zonklama tarzında olup hastayı uyandırır. Çoğu kez tek taraflıdır. Oksijen solunması ağrıyı hafifletebilir. Trigeminal sinir nevraljisi en fazla rahatsızlık hissi veren ağrılardandır. Trigeminal sinir; alın, göz çevresi, dişetleri, çene kemikleri ve dişetlerinden dokunma, ısı ve ağrı duyularını beyne iletmekle vazifelidir. Kimi zaman bu sinirin dağılım alanında (en sıklıkla alt çenede) elektrik çarpması gibi ağrılar ortaya çıkabilir. Ağrı krizleri; dokunma, çiğneme traş olma gibi hareketlerle başlar ve elektrik çarpması gibidir. Birkaç saniye sürer. Çoğu zaman çok şiddetlidir. Hastaların dayanmakta güçlük çekebilecekteki şiddette olabilir. İlaçlarla, ilgili alana yapılan injeksiyonlarla, sinirin kesilmesi yada kafa içi cerrahi işlemlerle tedavi edilir. Pek çok hastada görülebilen bu ağrı tipi çoğu zaman tanımlanamadığı için tedavisi güç olabilir. Ağrı, çene kemiklerinde ya da dişlerde (atipik odontalji) lokalize olmuştur. Genellikte tek taraflıdır. İlerlemiş olgularda her iki tarafta da yayılım gösterebilir. Belirgin bir karakteristiği yoktur. Ayırıcı tanısı trigeminal nevralji ile yapılır. Çok şiddetli olmamakla birlikte çok uzun süreler devam edebilir. Ayrıca çok yaşlı hastalarda beyindeki iskemik değişikliklere bağlı olarak ağız ve çevresinde birtakım duyusal değişiklikler (oral disesteziler) de ortaya çıkabilir. Diş etlerindeki aşırı hassasiyet nedeni ile protez kullanamama, ağız kuruluğu hissi ve kumlu tükürük izlenimi de bu ağrılı durumlar arasında sayılabilir. |